Nereden nereye?
2000 yılında sanal ortamda Güney Afrika’dan yeni bir arkadaşım oldu_ Adrian (At) Meyer. National Youth Development Trust’ın (NYDT) kurucusu olan ve kalite odaklı çalışmalar yapan bu dostumuzun yürüttüğü arkeoloji odaklı sanal projesine 2 yıl üst üste katıldık. İlk yıl Eyüboğlu Okullarının “Assos” ve Gaziantep Güney Fırat Koleji’nin “Zeugma” projeleriyle. Öğrencilerimiz formata uygun yaptıkları araştırma ve sonuçlarını sanal juürilerin sorularını yanıtlayarak altın madalya aldılar. Bu Kalite Okulları Merkezi olarak bizleri çok mutlu etti. Bu projeyle değerli mimar-arkeolog, Assos’un babası Prof.Dr. Ümit Serdaroğlu ile tanıştık. O tarihten vefatına kadar da hep birlikte öğrenci projeleri yaptık. Halen de Derneğimizin onun adına vermekte olduğu bir Bilişimci Martı Özel Ödülü var. Kendisini rahmetle anıyoruz.
Sonraki yıl bu kez beş özel okulla yola çıktık. Ancak uzaktan değerlendirme sürecinde o kadar sıkıntı yaşadık ki, ekiplerimiz seslerini duyurma konusunda büyük sıkıntı yaşadılar ve hakemler de teknik sıkıntıları değerlendirmeye almayınca altını kaybedip gümüş madalya aldık. Bu çalışmaları UNESCO’nun Finlandiya’da düzenlediği Eğitim Kongresinde At Meyer ile sunduk ama o yıl Türkiye merkezli bir proje yapmanın da zamanının geldiğini anlamış oldum. O beş ekip ulusal bazda değerlendirme sürecine alındı ve yepyeni bir Bilişim Projesi ortaya çıktı: BİLİŞİMCİ MARTILAR PROJESİ. Tarihçemizde okuyacağınız üzere proje yıllar içinde değişime uğrayarak 18. yılında hem uluslararası, hem 4 farklı kategoride çalışılan, hem her sene teması günün gereksinimlerine göre değişen, ulusal ve uluslararası jüri üyeleri olan bir içeriğe kavuştu. Pandemi döneminde kaybolup gitmek yerine güçlendi. Çünkü online_uzaktan ve hibrid eğitime çok yakışam bir yöntemi, süreci ve değerledirme sistemi var. Konular pandemiye uygun ve yönlendirmeli bir öğrenci projesi. Üstelik sadece K-12 sınıflarına değil lisans ve lisansüstü öğrencileri de kucaklıyor.
At Meyer bu yıl yeni bir öneriyle geldi. 7 temamıza uygun 7 proje ekibi kuruyor ve özellikle Güney Afrika’da yetimhanede yaşayan çocukları önümüzdeki 30 yılı içine alan bir geleceğe, gelecek mesleklerine hazırlama odaklı bir şemsiye projeye dönüştürüyor. Bu bağlamda biz de projemizin yapısını geliştirip böyle yol almak isteyen hem ulusal hem de uluslararası ekiplere açmış oluyoruz. Bu yolculukta gelecekte sahip olunması gereken 5 anahtar yeterlilik var: Bilimsel keşif, Teknik buluş, İnnovasyon, Sanatsal ve Yaratıcı tasarım, Gelecek odaklı Stratejik Problem çözme. Hedefimiz 2050 yılına uyum sağlayacak nitelikte yeni kuşaklar yani geleceğin liderlerini yetiştirebilmek. Proje tabanlı öğrenmenin ne kadar yararlı ve verimli olduğunu 1997 yılında başlayan İmece Halkaları çalışmalarımdan biliyorum. 2005 yılında İmece Halkaları yönetimin Türkiye Yaratıcı Kalkınma Fikirleri Yarışmasında dereceye girip Dünya bankasından ödül alması bunun bir kanıtıydı ama esas kanıt o yıldan bu yana yürütülen beş bine yakın projeye katılan öğrenci ve öğretmenlerin kazanımları sonuucunda verdikleri dönütler oldu. Bir başka kanıt ise projeye katılan öğrencilerin yurt dışındaki lise ve üniversitelere kabul edilmelerinde CVlerinde yer alan projemizin büyük bir katkı vermesi.
Güzel şeyler oluyor, olacak da. Önemli olan pandemi gibi, deprem veya enflasyon gibi yıkım diye düşünülen olumsuz olayların, olumlu ve verimli sonuçlar verebilir hale dönüştürülmesi. Bizim de yapmaya çalıştığımız bu. Gençlerimizi, çocukalrımızı desteklemek ve donatmak zorundayız. Bunu 45 yıldır yapmaktayım, yapmaya da devam edeceğim. Sevgi, sağlık ve barışla kalın. Bize katılın, uluslararası platformlarda yerinizi alın.
Doç.Dr. Hayal KÖKSAL
Bilişimci Martılar Projesi
Tasarımcısı ve Koordinatörü