18. ULUSLARARASI ÖĞRENCİ KALİTE HALKALARI KONVANSİYONU’NDAN YANSIMALAR
25 farklı ülkenin Kalite Uzmanları iki yılda bir Hindistan’ın Lucknow kentindeki Dünyanın Guinness Rekorlar kitabına göre en büyük ve UNESCO 2002 Barış eğitimi Ödüllü Okulu City Montessori School ’un Kanpur Road yerleşkesinde bir araya gelir. Bu üç günlük toplantıda hem dünyada eğitimde kalite alanında yapılan değişiklikler Eğitimde mükemmellik Dünya Konseyi (WCTQEE) genel direktörü, danışmanları ve kalite uzmanlarınca paylaşılır, hem de öğrenci kalite halkaları sistematiğiyle çalışan üye ülkelerin başarılı öğrencileri beş farklı alanda çalışmalarını sergiler ve eğlenerek öğrenir ve yarışırlar. Geçtiğimiz yıl da, 2-5 Aralık tarihinde gerçekleşen “18. International Convention on Students’ Quality Control Circles”a üç bin civarında katılımcı yağdı. Bunlardan 18 kişisi de Türkiye’den giden öğrenci, öğretmen ve konuşmacı arkadaşlarımızdı.
Tekli yıllarda Hindistan’da yapılan etkinlik, çiftli yıllarda da üye ülkelerden birinde gerçekleştiriliyor. 2008 yılında Türkiye’nin ev sahipliğini yaptığı bu etkinliğe bu yıl ülkemizden; Türkiye Spastik Çocuklar Vakfı(TSÇV) II. Başkanı Sayın Dilek Sabancı ve Vakfın Genel Direktörü Nigar Evgin 6 kişilik ekipleriyle katıldılar. Dilek Sabancı, TSÇV’nin Cerebral Palsy engeli ile yaşayan bireyler başta olmak üzere, engellilere yönelik çalışmalarını aktardı. Türk ekibinin önemli başka bir üyesi olan Sayın Su Yücel; son yıllarda İz TV’de yaptığı gezi-resim-paylaşım programından birini paylaşarak etkinliğe katıldı. Ressam olarak da Kolaj yarışmasında jüri üyeliği yaptı. Boğaziçi Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Yabancı diller Bölümü öğretim üyelerinden Doç. Dr. Sumru Akçan Bölümünde yapılan Staj programını paylaştı. Dünya Konseyinin Türkiye Genel Direktörü olan Dr. Hayal Köksal ana konuşmacılardan biriydi. Hacı Sabancı Anadolu Lisesi (HSAL) ve Beykent Doğa Anadolu Lisesi Bilişimci Lideri öğretmenleri projelerini anlatırken iki HSAL öğrencisi de Uluslararası Kolaj yarışmasına katıldılar.
Türkiye Genel Direktörü olarak 2003 yılından bu yana yukarda belirtilen etkinliklere katılımı organize eden Dr. Hayal Köksal, 13 yıldır İmece Halkaları yöntemiyle yürüttüğü Uluslararası Bilişimci ve Lider Martıların Ödül Töreni’ni de son altı yıldır Hindistan’da yapıyor. Bu yıl ilk kez WCTQEE Yönetim kadrosunun en büyük kayıplarından biri olan PC Bihari adına verilen Mükemmellik Ödülü’nün Dr. Hayal Köksal’a verilmesi oldu. 2015 yılında ödül kazanan 59 Bilişimci ve Lider Martı Projesinden üç proje okulunun liderlerinin katıldığı Konvansiyonda ayrıca Hindistan CMS’den bir, Sri Lanka Zahira National College’dan 2 ekip 5 Aralık akşamı gerçekleşen Bilişimci Martı Ödül Töreninde ödüllerini aldılar. Her günün yarışmalar ve konuşmalarla doldu dolu geçtiği Konvansiyonun akşamları da üye ülkelerin kültürel dans gösterileriyle görsel bir renk ve dans şölenine dönüştü. Konvansiyon sonrası iki günlük Taç Mahal gezisine katılan Türk ekibinin yansımalarını sizlerle paylaşıyoruz. Umudumuz odur ki; daha fazla kişi bu sistemi anlasın ve Hindistan’ın son yıllarda eğitimde yaptığı büyük aşamanın nedenlerini saptamak için çaba gösterip benzerini kendi ülkemiz için de yapsın. Biliyoruz ki her sorunun çözümü; farkındalık ve eğitimden geçiyor.
Hacı Sabancı Anadolu Lisesi Öğrencisi-Bilişimci Martı Projesi üyesi Ömer Yavuz Ekşioğlu: 17 yaşında bir lise son talebesi olarak yurt dışında bir okul ziyareti bağlamında ilk deneyimim olan Hindistan hakkındaki düşüncelerimi paylaşmak istiyorum. Öncelikle İstanbul’dan ayrılırken ne kadar tedirgin olduğumla başlayayım. Tedirgindim çünkü ilk defa yurtdışına çıkma gibi bir durumum oluyordu ve gittiğim ülke ise Hindistan’dı. Yanımda öğretmenlerim olmasına karşın ben yine de biraz gergindim. Bunun sebebi ise Hindistan hakkındaki önyargılarımdı. Bu önyargılarım; oradaki sağlığa uygunluk ve yemekler konularındaydı Lakin Hindistan’a vardığımızda anlatılanların abartılı insanların ise ne kadar sıcakkanlı olduğunu fark ettim. Trafik çok farklıydı, arabalar durmadan korna çalıyordu. Okulda bizi kapıda karşıladılar ve odalarımıza yerleşmemize yardım ettiler. Bir süre odalarda kaldıktan sonra açılış töreni yapıldı. Ben bu törenden sonra okulda kalacağımız ve etkinliklere katılacağımız süre zarfı için çok zevkli zaman geçireceğimizi tahmin etmiştim, öyle de oldu. Okul içinde geçirdiğimiz süre boyunca; hem insanlar, hem tören sırasında yapılan danslar, hem de yapılan konuşmalar beni çok etkiledi. Hindistan’da okulda geçirdiğim süre boyunca bir sürü önemli şeyin farkına vardım. Bunların en başında önyargılı olmanın ne kadar kötü bir şey olduğuydu. Bu zaten bana çevrem tarafında sürekli söylenmesine rağmen kendim yaşayınca daha iyi kavradım. Büyüklerimiz ne demiş? İlk olarak; hiçbir şey dışarıdan görüldüğü gibi değildir. İkinci olarak ise; bir yerde elde ettiğin bir başarı sebebiyle bulunmanın verdiği zevkin ve mutluluğun yerini şu ana kadar yaşadığım hiçbir şeyle karşılaştıramayacak olmamdır. Teşekkürler.
Hacı Sabancı Anadolu Lisesi Öğrencisi-Bilişimci Martı Projesi üyesi Eren Halil: Hindistan’da geçirdiğim 1 hafta beni farklı yönlerde etkiledi. Öncelikle öğrendim ki; bilmediğin herhangi bir şey veya bir yer hakkında önyargılı olmak çok yanlış. Hindistan’a giderken aklımda bir sürü önyargılı düşünce vardı.(Hindistan’ın yemeklerini yiyemem, orası çok temiz değil, antibiyotik kullanmazsam kesin hastalanırım vs.)
Oraya gittiğimde, birkaç gün içinde bu düşüncelerimin tamamen yanlış olduğunu fark ettim. Okulda geçirdiğim 4 günlük zamanda yaşadıklarıma gelecek olursak; birçok farklı ülkeden gelen insanlarla bir arada olma şansı yakalayarak farklı kültürleri tanıma fırsatı buldum. Ayrıca kesyap (Kolaj) çalışmalarına katıldığımda önceden hazırlık yapsam bile aklıma gelmeyecek bir sürü yaratıcı çalışma olduğunu gözlemledim ve o çalışmalardan kendime bir şeyler katmaya çalıştım. Şunu da belirtmeden geçemeyeceğim: Orada bulunduğum süre zarfında okuldaki insanlar bize karşı çok saygılı, ilgili ve çok misafirperverdiler. Kendimi evimde hissettim.
Ulu önderimiz Atatürk’ün adının bir salona verildiğini görmek beni çok duygulandırdı. Bu projenin içinde olmak, kendimden çok bilgili insanlarla aynı ortamda bulunmaktan çok mutlu oldum. Bana bu fırsatı veren Hayal Köksal Hocaya ve öğretmenlerime çok teşekkür ederim. Benim için hayatım boyunca unutamayacağım bir tecrübe oldu. Umarım yeni projelerde tekrar bir araya gelme fırsatı buluruz. Saygılarımla…
Hacı Sabancı Anadolu Lisesi Rehber Öğretmeni ve Bilişimci Martı Koordinatörü Kübra Karahanoğlu: İmece sözcüğünü birçok insan gibi ilk kez ilkokul yıllarımda şu tanımla duymuştum: Bir köyde işlerin hep birlikte, el birliğiyle yapılması. Günümüzde ise imece sadece köy hayatında değil, her türlü toplumsal grupta başarıya hep birlikte ulaşmak için gerçekleştirilen bir durum. Yıllardır “imece ruhu” diye tanımladığımız bir kavram var. Yani gönüllülük esasına dayanarak, içinde bulunulan grubun bütünlüğü ile hareket etmek, sonuca elbirliği ile ulaşmak. Bu tanım çerçevesinde, WCTQEE ( World Council of Total Quality and Excellence in Education) Türkiye Genel Direktörü Dr. Hayal Köksal tarafından 12 yıldır yürütülen ve imece ruhu ile çalışılan Uluslararası Bilişimci Martılar Projesi’nden söz etmek istiyorum.
Eğitimciyim ve uzun yıllardır proje çalışıyorum. Proje çalışmalarımın son 4 yılı aktif olarak Bilişimci Martılar projeleri ile geçti. Şu ana kadar birçok öğretmen arkadaşımla ve birçok öğrencimle oluşturduğumuz imece halkaları ile projeler hazırladık. Her bir proje süreci hepimize proje hazırlamanın, çok yönlü düşünmenin ve uygulamanın yanı sıra takım ruhunun anlam ve önemini de bir kez daha yaşatmış oldu. Bunların yanında Hindistan’ın Lucknow kentinde yer alan City Montessori School’ da gerçekleştirilen ve iki kez buluma fırsatı yakaladığım Uluslararası Kalite Halkaları ve Öğrenci Konvansiyonu’nda farklı ülkeler tarafından hazırlanan projeleri ve ekipleri tanıma fırsatı yakaladım.
Bu konvansiyonlarda gözlemlediğim ve bende hayranlık uyandıran birçok nokta oldu. Öncelikle Montessori okullarının eğitim sistemindeki kalitesini bir kez daha hem öğretmenlerin hem de öğrencilerin okulu algılayışları, görev bilinci ve öz disiplinlerinde gözlemledim. Hatta birkaç öğrenci ile yaptığımız röportajlarda öğrencilerin olumlu okul algıları, kendilerini güvenleri, ifade rahatlıkları da dikkatimi çekti. Okulun farklı çalışmalarında etkin olarak görev alan ve böylece sosyal yönlerini ve etkili iletişim becerilerini geliştiren öğrenciler, eğitim süreçlerinde sunum yapabilme becerilerini de geliştirerek kendilerini çok iyi ifade edebilir hale geliyorlar. Bizde birçok yetişkinin dahi grup önünde sunum yapmaktan kaçındığını yahut bunda çok etkili olamadıklarını düşündüğümde, bunun ne kadar önemli bir özellik olduğunu ve o yaşlarda kazandırılmasının olumlu etkilerini bir kez daha fark ediyorum. Ayrıca katılımcı ülkelerden gelen öğrencilerin sunuları ve grup dinamikleri de takdire şayandı.
Mesleki anlamda da kişisel anlamda da bana kattıkları ile mümkün olduğunca çok eğitimci arkadaşım ve öğrencimle bu projelere devam etmeyi düşünüyorum. Çünkü bugüne kadar katılan öğrencilerimin hem akademik bir çalışma sürecinin içerisinde bulunarak proje hazırlamayı öğrendiklerini, hem de uygulamalar sürecinde birçok yeni insanla tanışarak sosyal becerilerini geliştirdiklerini görmek ve onlardan da olumlu geribildirimler almak doğru işler yaptığımıza inancımı daha da artırıyor ve bir sonraki çalışma için mükemmel bir motivasyon aracı oluyor. 2015’tek törene bizlerle birlikte katılan iki öğrencimde de birlikte geçirdiğimiz 10 günlük süreçte bu alanlardaki gelişimi daha net gözlemleme fırsatı buldum.
Daha çok eğitimcinin ve öğrencinin bu süreçte yer alması dileğimle önümüzdeki süreçte projelerde yer alacak herkese keyifli ve başarılı bir çalışma süreci diliyorum.
Hacı Sabancı Anadolu Lisesi İngilizce Öğretmeni ve Bilişimci Martı Lideri Nurcan Keskin: Öncelikle Hacı Sabancı Anadolu Lisesinde Bilişimci Martılar Projesini tanıttığı ve başlattığı için Okulumuz PDR öğretmenlerinden Kübra Karahanoğlu’na ve proje koordinatörü Hayal Köksal’a çok teşekkür ederim. Kübra bana bu proje teklifini yaptığında hem ne yapabileceğimi görmek hem de proje aracılığıyla yurt dışına açılmak nasıl olacak merakıyla girdim. Grupların oluşması, konuların seçilmesi basit görünse de çalışma sureci özellikle Kübra için kolay olmadı. Ben hep şunu düşündüm ortaya bir proje çıkar çıkmasına da nasılsa Hindistan’ a gidemeyiz. Bir araya gelip yaptığımız çalışmalar verimliydi. Çocukların da iyi şeyler ortaya çıkaracağını biliyordum. Adım adım yapılan her çalışma Kübra’nın heyecanıyla anlam kazanıyordu benim için. Spot çekimi için Validebağ gönüllüleriyle paylaşımımız onları da çok heyecanlandırdı ve böylece en büyük takipçilerimiz oldular. Çekim için Validebağ korusunda toplandık. Beş altı saat birlikte geçirdiğimiz zamanın ne kadar verimli ve içten olduğunu videoyu izlediğimizde anladık ama ben hala Hindistan’ a yolculuk acaba gerçekleşir mi diye düşünmekten kendimi alamıyordum. İkincilik Ödülünü aldığımızda da aynı düşüncem vardı. Vize, pasaport işlemleri, biletlerimizin alınması bizler için velilerimizin de dâhil olduğu çok zevkli zamanlar haline geldi. Ve yola çıktık. Yolculuğun başından sonuna benim için çok güzel paylaşımlar oldu. Hindistan’da City Montessori Okulu kampüsün de geçirdiğim zaman çok değerliydi. Öğretmenlerin ve öğrencilerin bize yaklaşımı, her gün kapımıza gelip yemeğe çağırmaları çok ince davranışlardı. Bir öğretmen olarak dünyanın bir ucundaki bir okulda bir proje sunma fırsatını yakalamak bana şunu kattı: Öğrencilerime bir projeye katılmanın önemini daha çok vurguluyorum. Önümüzdeki yıl proje çalışmasını ben ve öğrencilerim sabırsızlıkla bekliyoruz. Tüm bu paylaşımların ötesinde Kübra’nın çok değer verdiği Hayal hocası ile bu projenin içinde olmak ve eşi Servet bey ile bir arada olmakta büyük bir keyifti bizim için. Yemeklerin çok baharatlı olması nedeniyle midemde sıkıntı oldu ama her şeye değdi diye düşünüyorum. Ayrıca mensubu olduğum okulun adını taşıyan Dilek Sabancı ile, Can Yücel’in kızı Su Yücel ile tanışma fırsatını yakalamak, Su Yücel, Elçin Hanım, Sumru Hanım, Hülya Hanım, Ebru Hanım, Erkan Beyle okul ortamı dışında kısa gezimizin keyfide bir başkaydı. Proje grubundan İki öğrencimiz, Ömer Yavuz Ekşioğlu ve Mustafa Eren Halil’in bizimle olup orda faaliyete katılması gerçekte hoş bir deneyimdi. Herkese çok teşekkürler.
Beykent Doğa Okulları Matematik öğretmeni ve Bilişimci Martı Koordinatörü Erkan Özkan: Hayal Hocamızın mail, telefon ve yüz yüze yaptığımız görüşmelerdeki bilgilendirmeleri, önerileri sayesinde Hindistan yolculuğuna hazır hale gelmiştim. Yolculuk öncesi gelen mailleri ve organizasyon web sitesini defalarca incelemiş olmama rağmen Hindistan’daki organizasyonun her yönüyle beni bu kadar çok etkileyeceğini ve bu kadar çok tecrübe katacağını tahmin etmemiştim.
İstanbul Atatürk Havaalanında başlayan yolculuğumuzda ilk dikkatimi çeken Hayal Hocamızın ekip olarak hareket etme disipliniydi. Bu disiplin, Türkiye’ye dönene kadar devam etti ve Hindistan’a çok kısa sürede adapte olmamı sağladı. Yolculuk boyunca karşılaşacağımız olayları bir adım öncesinde Hayal Hocamız haber verdiği için herhangi bir olumsuzluk yaşamadım. Ülkemizden binlerce kilometrelerce uzakta Hayal Hocamızın liderliğinde güzel bir ekip oluşturduğumuzu düşünüyorum. Yolculuğumuzun ilk günündeki izlenimlerim; havanın kirli, nüfusun ve trafiğin kalabalık, sağlığa uygun olmayan ortamların fazla olduğu, Türk lirasının Rupiye göre değerli, bitki örtüsünün zengin olduğu ülkede insanların sevgi ve saygıya çok önem verdiğiydi. City Montessori School’ da, havaalanından çıktığımız andan okuldan ayrılışımıza kadar çok iyi misafir edildik ve çok güzel dostluklar kurduk. Okulda bulunan Atatürk Salonu çok gurur vericiydi. Türkiye Cumhuriyeti’nin Liderinin burada yaşatılıyor olması unutulmaz bir andı. Akademik ve sosyal alandaki tecrübelerin yanında huzurlu ve mutlu olarak Hindistan’dan ayrıldık. Okulda kaldığımız sürede başta Okulun Kurucu Müdürü Dr. Vineeta Kamran olmak üzere bizimle ilgilenen bütün öğretmen ve öğrenciler, organizasyon komitesi, görevlileri gerçekten de çok mütevazı ve misafirperverdiler. Sorularımızı, isteklerimizi ya da ihtiyaçlarımızı çok hızlı bir şekilde cevaplandırıp çok yardımcı oldular. Matematik sınıflarını inceleme isteğimi kabul edip, matematik öğretmeninden ders işleyiş ve eğitim sistemleri hakkında bilgi alabilmemi ve fotoğraf çekmeme imkân verdiler. Dünyanın en büyük okulunda matematik eğitimi konulu bir yazı hazırlamayı planlıyorum. Organizasyon A’dan Z’ye çok profesyonelce hazırlanmıştı. Kampüste yer alan kahvaltılar, yemekler, misafirhane, panolar, afişler, bilgilendirme metinleri, program, kitapçıklar, broşürler, sertifikalar, ödüller, dans gösterileri, ödül töreni çok iyi hazırlanmıştı. Aralarında Hayal Hocamızın da bulunduğu ana konuşmacıların hepsi yıllarca geniş kitlelere hitap etmiş, her biri eğitim alanına katkıda bulunmuş uzmanlardı. Hayal Hocamızın konuşması sırasında onun liderliğindeki ekipte bulunduğum için bir kez daha çok mutlu oldum ve ülkemizi çok iyi şekilde temsil ettiğini düşündüm, çok gurur duydum. Farklı ülkelerden gelen ekiplerle olan diyaloglarımızda ülkemizin büyük oranda tanındığını gözlemledim. Yaptığımız sunum ile ülkemizi, Bilişimci Martılar projelerini, okulumuzu ve proje ekibimizi güzel şekilde temsil ettiğimizi düşünüyorum. İngilizce sunum yapmak, eksikliklerin farkına varmak çok büyük bir tecrübe oldu. Sunum sonrası farklı ülkelerden gelen uzman, yönetici, öğretmen ve öğrencilerle tanışmak büyük bir kazanımdı.
Kampüsteki organizasyondan sonra katıldığımız Agra turunda ülke hakkında daha detaylı bilgi edinme fırsatımız oldu. Agra Kalesi, Budist ve Sih Tapınakları, Akbar’ın Mezarı, Taç Mahal görülmeye değer kültürel zenginliklerdi. Farklı ırk ve inanışlara sahip insanların bir arada mutlu ve huzurlu yaşadıklarını gözlemledim. Hindistan’ın hava kirliliği, kalabalık nüfusuna rağmen eğitimde kendilerine özgü bir disiplin içinde sistem tasarladıkları düşüncesindeyim. Delhi’den İstanbul’a yaptığımız dönüş yolculuğunda Hindistan yolculuğu ile ilgili aklımdaki bütün cümleler iyi ki ile başlıyordu. İyi ki Hayal Hocamızın koordinatörlüğünü yürüttüğü Bilişimci Martılar Projeleri kapsamında proje hazırlamışız. İyi ki Hindistan’daki ödül törenine davet edilmiş ve katılmışız. Ekibimizde yer alan alanlarında tecrübeli, birbirinden değerli hocalarımız, meslektaşlarımız ve öğrencilerle iyi iletişim kurduğumuzu, güzel ve verimli zamanlar geçirdiğimizi düşünüyorum. Her yolculukta olduğu gibi yaşadığımız küçük, birkaç zor durumda örnek bir yardımlaşma ve dayanışma gösterdiğimiz düşüncesindeyim.
Bilişimci Martılar’ a daveti, bugüne kadarki katkıları, bilgi ve tecrübe paylaşımları ve Hindistan’daki ödül törenine katılma fırsatı verdiği için Hayal Hocamıza, desteği ve hoşsohbeti için Servet Bey’e, başarılı ve örnek çalışmalarını paylaşan Dilek Hanım ve ekibine, Su Hanım, Sumru Hanım’a, güzel paylaşımlarda bulunduğumuz meslektaşlarım Kübra Hocamıza, Nurcan Hocamıza, Hülya Hocamıza, Elçin Hocamıza, güzel vakit geçirdiğimiz davranışlarıyla örnek öğrenciler olan Ömer ve Eren’e, proje fikrimizin ilk gününden bugüne projemizi destekleyen Okul Müdürümüz Ebru Hanım’a ve projeyi hayata geçirmemizi sağlayan ekibimizde yer alan öğrencilerimize, öğretmenlerimize teşekkür ederim.
Türkiye Spastik Çocuklar Vakfı Genel Direktörü Nigar Evgin: Değerli Hayal Hanım, Bizi bu güzel organizasyon ile tanıştırdığınız için size çok teşekkür ediyorum. Dünyanın farklı bir kültüründe, eğitim boyutunda farklı yaklaşımları inceleme imkânı bulduk. Özellikle “Case study presentation” bölümünde yaptığımı jüri başkanlığı bana çok yeni ufuklar açtı. Bunların yanı sıra, sayenizde yeni yeni dostlar edindik. Herşey için tekrar teşekkür eder, saygılarımı sunarım.
Şemsettin Sami Ortaokulu Fen Bilgisi Öğretmeni Hülya Taştekin: Hayat insanı bazen hiç planlamadığı yollara doğru götürebiliyor. Benim için Hindistan’a uzanan yol da planlanmamış, son anında dâhil olduğum ve her anından keyif aldığım, çokça öğrendiğim bir deneyim oldu.
Bir öğretmen ve hayatta daimi bir öğrenci olarak bazı öğretmenlerinizi hayranlıkla hatırlarsınız, hatırladıkça enerjisinden güç alır, motive olursunuz. İşte Hayal Köksal benim için tam olarak öyle bir hocaydı. Hayal Hocanın bende bıraktığı izlenimleri ben de kendi öğrencilerimde bırakabilmeyi hedefledim. Hatırladıkça mutlu eden, daha iyisini yapabilmek için motive eden, enerji veren, ülkesini seven ve ileriye götürmek isteyen bir hoca olarak anılmayı istemek… Benim Hayal Hocayı andığım gibi!
Hayal Hoca ile birkaç mailleşmenin ertesinde kendimi Hindistan yolculuğuna hazırlık yaparken buldum. Heyecanlı bir yolculuğun ardından Hindistan’da 18. ICSQCC’ın yapılacağı okula geldiğimde bu farklı dünyayı iyi bir şekilde gözlemlemeye çalıştım. Dünyanın birçok yerinden gelen okullar, öğretmenler, öğrenciler bir arada bulunabilmenin, paylaşabilmenin ve farklı renkler altında bir olmanın güzelliğini anlattı. Konvansiyondaki sunumlardan öğrendiklerim kadar içinde bulunduğum uzak coğrafyanın yaşamından, yemeklerinden, ilişkilerinden ve eğitim yaklaşımlarından çok şey öğrenerek döndüm ülkeme. Öğrencilerin davranışlarından sınıflarının geleneksel ve moderni bir arada tutan tasarımına, öğretmenlerin fedakârlıklarından okulun nasıl bir yaşam alanı hâline getirildiğine kadar pek çok şeyi gözlemleme fırsatım oldu. Bir eğitimci olarak hedeflerimi tekrar gözden geçirdim. Öğrencilerimi sınavlara hazırlamak kadar onları bilinçli ve ufku geniş bireyler olarak yetiştirme misyonumun önemini hatırladım.
Bütün bunların yanı sıra Türk ekibinden başta azmine saygı duyduğum Dilek Sabancı, sevgili Sumru Akcan, Su Yücel, HSAL öğretmenleri ve öğrencileri, Beykent Doğa Koleji öğretmenlerini de sunumları ve paylaşımları için tebrik ediyorum. Birbirimizden çok şey öğrendiğimize ve daha güzel paylaşımlara tanıklık edeceğimize inanıyorum. Cümlelerimi toparlarken beni bu halkaya dahil ederek ufkumu yine yeniden genişleten Hayal Hocama ve güler yüzlü, nazik eşi Servet Köksal’a teşekkürlerimi iletiyor, bir sonraki paylaşımda proje katılımcısı olarak bulunabilmeyi ümit ediyorum.
Teşekkürlerimle…
Dr. Hayal KÖKSAL